Yazdığımı ilk okuduğunuzda
Belki hayırsızlık olarak değerlendireceksiniz.
Ama öyle değil gerçekten...
*
Özellikle son bir yıldır,
Haftada en az bir kez
Değişik yardım kuruluşlardan
Ki bazıları gerçekten çok önemli yardım kuruluşları,
Duygu sömürüsüne varan konuşmaların olduğu
Telefonlar alıyorum.
*
Birincisi babam Sabancı ya da Koç değil ki
Her hafta bir yardım kuruluşuna yardım yapayım.
İkincisi ve daha önemlisi;
Yardım dediğin gönülden olur,
Kendin isteyerek olur,
Habersiz olur,
İsimsiz olur,
Törensiz olur,
Karşındakinin bilgisi olmadan olur,
Reklamsız olur...
*
Az önce bir telefon geldi,
Ki hakikaten hatırladığım kadarıyla,
En az bir yardım yapmışlığım var;
Geçmişte size yardım etmiştim,
Gelecekte de kendi özgür irademle,
Sizlere tekrar yardımda bulunurum dedim.
İsminizi yardım listelerinde göremedik,
Daha önceden yardım ettiğinize emin misiniz dedi.
Kızgınlıkla, daha da yardım etmem desem de,
Hedef kitle başka bir şey / birileri olduğu için
Elbette yeri ve zamanı geldiğinde yardımcı olurum.
*
Ama bu mudur yardım?..
İnsanları baskı altında tutarak mı bir şeyler istemektir?
Dünyada da böyle mi oluyor acaba bu işler?
Merak ediyorum.
29 Kasım 2014
Ankara
Gönderen: -fahrî- EGEli
Her zaman hayâllerinin peşinde koştu. Gençliğindeki öğretiler, onu başarıya götürse de, kapitalist sistemin çarkları içinde sıkıştı kaldı. En sonunda çiftçi olmaya ve vakti oldukça yazılar yazmaya karar verdi. Çiftçilik ile ilgili büyük adımları attı, geriye sadece ufak tefek detaylar kaldı. En kısa sürede, tarlasında yaşamaya başlayacak. Ayrıca zaman içinde karavan sevdalısı da oldu. Karavan almadı ama hali hazırda bir panelvanı karavana dönüştürmeye ve diğer taraftan da gündeme bağlı olarak, yazılarını yazmaya devam ediyor.

0 Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızda küfür, hakaret, incitici söz, küçük düşürücü ifade olmamalıdır. Uygun olmayan içerik olması durumunda yorumlarınız silinecektir.