Ankara'ya gelmiştim huzur için...
Ve gerçekten de
Bir süre sonra bulmuştum o huzuru.
*
İlerleyen yıllarda,
Bir arkadaşımın vasıtasıyla,
Bir kızla tanıştım.
Haftada bir
Beş günde bir
Üç günde bir falan derken,
Neredeyse haftanın her günü buluşmaya,
Bir yerlerde
Birşeyler yemeye, içmeye başlamıştık.
Aslında fiziki güzellik olarak,
Çok güzel değildi diyebilirim.
Ama oldukça neşeli,
Eğlenceli, gözlerinin içi gülen bir kızdı.
Gerçi güzellik de izafidir.
Kimine güzel gelen,
Başka birine çirkin gelebilir.
Ya da tam tersi...
*
Uygun şartlar oluşunca,
Ve geçen bunca güzel zamanı hesap ederek,
Kendisine açılmaya karar verdim.
Güzel bir ortam hazırladım,
En güzel cümlelerle süsleyerek,
Niyetimi kendisine ilettim.
Bütün suratı düştü,
"Ne münasebet" dedi.
*
Bir süre kendime gelemedim.
Çünkü,
Akşamları çoğunlukla buluşmayı isteyen,
Gideceğimiz yerleri belirleyen,
Gün içerisinde on kere arayan,
Gözlerini, gözlerimden ayırmadan,
Uzun uzun temas eden hep oydu.
Ben kafamı çevirdiğimde,
Gözleri hep üzerimde olurdu.
*
Aslında;
Yaşanan o andan itibaren,
Halen durumu algılayabilmiş değilim.
Bugün sor bana,
Neden öyle bir şey dedi diye,
Verecek hiç bir cevabım yok...
İntegrali, laplas düzlemini açıklayabilirim,
Ama bu mevzuyu açıklayamam...
*
Geçen,
Kızılay'a indim.
(Dikmen ve Çankaya'dakiler, Kızılay'a inerler.
Önemli bir ayrıntıdır.
Neyse...)
Kızılay'a uzun zamandır gitmemiştim,
Gidip etrafı dolaşayım dedim.
Yüksel caddesi civarında
Bahsi geçen arkadaşımı gördüm,
Hiçbir şey olmamış gibi,
Merhabalaşıp, sarıldım...
"Ne yapıyorsun" dedim.
"Nasıl gidiyor hayat?"...
Havadan sudan bahsetti,
Ve konuyu bağladı:
"Ooof offf" dedi "çok kötü"...
"Kimse evlenmiyor benle,
Evde kaldım sanırım"...
*
Yine ne demek istedi,
Anlayamadım...
Ama uzaklaştım hızlıca...
04 Ağustos 2017
Ankara
Ve gerçekten de
Bir süre sonra bulmuştum o huzuru.
*
İlerleyen yıllarda,
Bir arkadaşımın vasıtasıyla,
Bir kızla tanıştım.
Haftada bir
Beş günde bir
Üç günde bir falan derken,
Neredeyse haftanın her günü buluşmaya,
Bir yerlerde
Birşeyler yemeye, içmeye başlamıştık.
Aslında fiziki güzellik olarak,
Çok güzel değildi diyebilirim.
Ama oldukça neşeli,
Eğlenceli, gözlerinin içi gülen bir kızdı.
Gerçi güzellik de izafidir.
Kimine güzel gelen,
Başka birine çirkin gelebilir.
Ya da tam tersi...
*
Uygun şartlar oluşunca,
Ve geçen bunca güzel zamanı hesap ederek,
Kendisine açılmaya karar verdim.
Güzel bir ortam hazırladım,
En güzel cümlelerle süsleyerek,
Niyetimi kendisine ilettim.
Bütün suratı düştü,
"Ne münasebet" dedi.
*
Bir süre kendime gelemedim.
Çünkü,
Akşamları çoğunlukla buluşmayı isteyen,
Gideceğimiz yerleri belirleyen,
Gün içerisinde on kere arayan,
Gözlerini, gözlerimden ayırmadan,
Uzun uzun temas eden hep oydu.
Ben kafamı çevirdiğimde,
Gözleri hep üzerimde olurdu.
*
Aslında;
Yaşanan o andan itibaren,
Halen durumu algılayabilmiş değilim.
Bugün sor bana,
Neden öyle bir şey dedi diye,
Verecek hiç bir cevabım yok...
İntegrali, laplas düzlemini açıklayabilirim,
Ama bu mevzuyu açıklayamam...
*
Geçen,
Kızılay'a indim.
(Dikmen ve Çankaya'dakiler, Kızılay'a inerler.
Önemli bir ayrıntıdır.
Neyse...)
Kızılay'a uzun zamandır gitmemiştim,
Gidip etrafı dolaşayım dedim.
Yüksel caddesi civarında
Bahsi geçen arkadaşımı gördüm,
Hiçbir şey olmamış gibi,
Merhabalaşıp, sarıldım...
"Ne yapıyorsun" dedim.
"Nasıl gidiyor hayat?"...
Havadan sudan bahsetti,
Ve konuyu bağladı:
"Ooof offf" dedi "çok kötü"...
"Kimse evlenmiyor benle,
Evde kaldım sanırım"...
*
Yine ne demek istedi,
Anlayamadım...
Ama uzaklaştım hızlıca...
04 Ağustos 2017
Ankara

0 Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızda küfür, hakaret, incitici söz, küçük düşürücü ifade olmamalıdır. Uygun olmayan içerik olması durumunda yorumlarınız silinecektir.