Dinlediğim gerçek bir hikaye:
*
Arkadaşım ve kız arkadaşı,
Yaz tatili için Bodrum'a gidiyorlar.
Yol üstündeki bir mola yerinde,
Dinlenme amaçlı duruyorlar.
Yemek yiyorlar falan derken,
Yola koyulmak üzere ayaklanıyorlar.
Tam o esnada arkadaşımın,
Eski bir -kız- arkadaşı,
(Eski sevgilisi değil yani)
Onu görüyor ve koşarak gelip sarılıyor.
Naber, napıyorsun vs diye,
Ayaküstü uzun bir sohbet ediyorlar.
Bir ara arkadaşına,
Kız arkadaşını da tanıtmayı ihmal etmiyor.
*
Neyse
Araca biniyorlar,
Kız sırtını arkadaşa dönüyor...
Yol boyunca,
Arkadaşım bir dolu maymunluk yapmasına rağmen,
Kız bir türlü konuşmuyor.
Hı-hı, evet, hayır gibi tek ve net kelimelerle cevap veriyor
Ama tam bir cümle kurmuyor.
*
Bodrum'a varıyorlar,
Otele yerleşiyorlar.
Akşam yemeğinde ve bütün gece,
Yine tek kelime etmiyor.
*
Ertesi sabah kahvaltıya
Her ikisi de asık suratlı olarak iniyorlar.
Açık büfeden yiyeceklerini alıyorlar.
Masaya oturuyorlar.
Kız konuşmaya başlıyor:
- Kimdi dünkü o kız?
Aslında arkadaş
Bir süre durumu anlayamıyor bile...
Ama erkeksi bir tepkiyle:
- Hangi kız? diye soruyor.
Kıssadan hisse, soruya soruyla cevap...
Sonuç:
Tatil sonrası ayrılık...
Ama sonrası evlilik...


05 Ekim 2017
Ankara