Bir ülke bazen
Topla, tüfekle ya da
Askeri bir ordu tarafından işgal edilmezmiş.
Bazen bir ülke,
Kendi bireysel çıkarları için,
Vatanını satanlar tarafından işgal edilirmiş,
Bazen bir ülke,
Kimliği yaşadığı ülkenin kimliği olsa da,
Özünde yaşadığı ülkenin mensubu olmayan,
Bize göre karakter yoksunu,
Lakin ruhen mensubu olduğu ülkeye göre vatansever olan,
Casuslar, ajanlar ordusu tarafından işgal edilirmiş.
Ve öyle bir zamana denk geldik ki,
Bu tespitleri gözlerimizle görmüş olduk.

*
Teroristleri halaylarla,
Kırmızı halılarla vatanımıza soktuklarını gördük,
ATAMızın tüm izini ülkeden silmeye çalıştıklarına şahit olduk,
Andımızı, milli bayramlarımızı yok saydılar,
Sosyal medyadan fikrimizi beyan ederek tepki verebildik,
Ve her geçen yıl
Biraz daha kaybederek geldik bu günlere...

*
Demokratik bir ülkede yaşıyoruz sanmıştık,
Ama antidemokratik bir girdaba yakalandık.
Ses etsek kafamıza vuruldu, sustuk.
Susmayanların öldürülüşünü seyrettik...
Belki korktuk.
Belki korkmadık, daha da cesaretlendik.
Ama bir gerçek var ki,
Koruyamadık ülkemizi...
Bu günlere geldik...

*
Ülkemiz işgalden kurtulana kadar,
Mutsuz bir şekilde kutlayacağım resmi bayramlarımızı.
Ya da sadece,
Anıtkabir'de ATAMızı ziyaret etmekle yetineceğim.
Sessiz, sedasız,
Bazen özür dilemek için...
Ya da bazen cesaret kazanmak için...

*
Her şeye rağmen,
Cumhuriyetimizin doksan beşinci yaşı
Ve Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun...


28 Ekim 2018
Ankara