09 Aralık 2000 tarihinde başlatılan
"Hayata Dönüş Operasyonu"
Ölüm orucundaki mahkûmların eylemlerini
Sona erdirmeyi amaçlıyordu.
*
Bu operasyonun bitişinden üç gün sonra
Yani 22 Aralık 2000 tarihinde
"Rahşan Affı" olarak bilinen
4616 sayılı "Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası" çıkarıldı.
Bu aftan sonra
Otuz bin mahkûm salıverilmiş
Yetmiş bin olan mahkûm sayısı
Kırk bin seviyelerine düşmüştür...
*
Bu af ile ilgili olarak
Onlarca senaryo üretilse de,
O zamanları düşünecek olursak
Ekonomide bocalayan
Ve fakir olarak değerlendirilebilecek,
Kötü ekonomiye sahip bir ülke olarak,
Tasarruf etmenin en kolay yöntemlerinden biri
Mahkûm sayısını azaltmaktı.
*
İyi niyetle başlayan bu sürecin sonunda,
Yine katiller salıverilmiş,
İki - üç sene içinde yarısından çoğu,
Gerisin geri hapse dönmüştü.
Yine o yıllarda rahmetli Rahşan Ecevit,
Şu itirafta bulunarak:
"Ben affı garibanlar için istedim,
Katiller yararlandı" demişti...
*
Sonraki yıllarda
Bir çok sebepten dolayı
Ekonomimiz oldukça iyi hale gelmiş,
Uzun süre olumlu seviyelerde gitmişti.
Ama sürecin sonrasını iyi yönetemedik.
15 Temmuz olayları da eklenince,
İlk iş asker sayısını azaltmaya karar verdik.
Buradaki tek sebep 15 Temmuz değildi elbette.
Ekonomik sebepler de vardı.
Ve zorunlu askerlik büyük maliyetti bizim için...
Çözüm olarak askerlik süreleri kısaltıldı,
Paralı askerlik her dönem olacakmış gibi
Yeniden planlandı.
*
Elbetteki kötü ekonomiyi düzeltmek,
Sadece bu tasarruflarla olmazdı.
İsrafın çok fazla olduğu ve
Üretimin çoğaltılamadığı bir sistemde,
Ufak tefek tasarrufların yarattığı olumluluğun etkisi,
Kısa süre içerisinde yok olacaktı.
Keza yok oldu da...
*
Sonuç itibariyle şu günlerde
Yine mahkûm affı gündeme geldi.
Bu sefer gazeteciler ve politik suçlular (!)
İçeride kalacak şekilde,
Adi suçlular daha yoğunluklu olarak affedildi...
Ya da zaman içinde affedilecek.
Ve bu yasadan yararlanabilecek mahkûm sayısı
Yüz on binin üzerinde olacak...
Yani Rahşan affından sayıca çok çok daha fazla...
*
Ben Rahşan affı için de ortada bir yerlerdeydim,
Yani doğru ile yanlışı ayırt edemeyecek yerde...
Bugün de keza aynı noktadayım...
Elbetteki katillere af çıkmamalı,
Ama devlet bu kadar mahkûma da
Bakmak zorunda olmamalı...
*
Yani en başından itibaren
Bu kadar çok suçlu olmayacak
Bir düzen kurmalı idik.
Kuramadık...
Gelecekte umarım kurabiliriz...
Bunun başlangıcı da,
Güçlü bir ekonomiye bağlı.
Güçlü bir ekonomi için
Gereksiz harcamalar olmamalı,
İsraflar olmamalı,
Tarımı ve sanayiyi
Eş güdümlü olarak kontrol etmeli,
Her ikisinde de üretimi artırmalıyız ki,
Ekonomi düzelsin,
Düzelen ekonomi refah seviyemizi artırsın,
Artan refah seviyesi huzur katsayımızı düzeltsin,
Huzur içinde olan halk da,
Kendini suça teşvik etmesin...
*
Bir diğer nokta da,
Rahşan affını o zamanlar ağır bir şekilde eleştirip,
Bugünkü affı destekleyenler...
Ya da tam tersi...
Ne desem bilemedim şimdi...
19 Nisan 2020
Ankara
"Hayata Dönüş Operasyonu"
Ölüm orucundaki mahkûmların eylemlerini
Sona erdirmeyi amaçlıyordu.
*
Bu operasyonun bitişinden üç gün sonra
Yani 22 Aralık 2000 tarihinde
"Rahşan Affı" olarak bilinen
4616 sayılı "Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası" çıkarıldı.
Bu aftan sonra
Otuz bin mahkûm salıverilmiş
Yetmiş bin olan mahkûm sayısı
Kırk bin seviyelerine düşmüştür...
*
Bu af ile ilgili olarak
Onlarca senaryo üretilse de,
O zamanları düşünecek olursak
Ekonomide bocalayan
Ve fakir olarak değerlendirilebilecek,
Kötü ekonomiye sahip bir ülke olarak,
Tasarruf etmenin en kolay yöntemlerinden biri
Mahkûm sayısını azaltmaktı.
*
İyi niyetle başlayan bu sürecin sonunda,
Yine katiller salıverilmiş,
İki - üç sene içinde yarısından çoğu,
Gerisin geri hapse dönmüştü.
Yine o yıllarda rahmetli Rahşan Ecevit,
Şu itirafta bulunarak:
"Ben affı garibanlar için istedim,
Katiller yararlandı" demişti...
*
Sonraki yıllarda
Bir çok sebepten dolayı
Ekonomimiz oldukça iyi hale gelmiş,
Uzun süre olumlu seviyelerde gitmişti.
Ama sürecin sonrasını iyi yönetemedik.
15 Temmuz olayları da eklenince,
İlk iş asker sayısını azaltmaya karar verdik.
Buradaki tek sebep 15 Temmuz değildi elbette.
Ekonomik sebepler de vardı.
Ve zorunlu askerlik büyük maliyetti bizim için...
Çözüm olarak askerlik süreleri kısaltıldı,
Paralı askerlik her dönem olacakmış gibi
Yeniden planlandı.
*
Elbetteki kötü ekonomiyi düzeltmek,
Sadece bu tasarruflarla olmazdı.
İsrafın çok fazla olduğu ve
Üretimin çoğaltılamadığı bir sistemde,
Ufak tefek tasarrufların yarattığı olumluluğun etkisi,
Kısa süre içerisinde yok olacaktı.
Keza yok oldu da...
*
Sonuç itibariyle şu günlerde
Yine mahkûm affı gündeme geldi.
Bu sefer gazeteciler ve politik suçlular (!)
İçeride kalacak şekilde,
Adi suçlular daha yoğunluklu olarak affedildi...
Ya da zaman içinde affedilecek.
Ve bu yasadan yararlanabilecek mahkûm sayısı
Yüz on binin üzerinde olacak...
Yani Rahşan affından sayıca çok çok daha fazla...
*
Ben Rahşan affı için de ortada bir yerlerdeydim,
Yani doğru ile yanlışı ayırt edemeyecek yerde...
Bugün de keza aynı noktadayım...
Elbetteki katillere af çıkmamalı,
Ama devlet bu kadar mahkûma da
Bakmak zorunda olmamalı...
*
Yani en başından itibaren
Bu kadar çok suçlu olmayacak
Bir düzen kurmalı idik.
Kuramadık...
Gelecekte umarım kurabiliriz...
Bunun başlangıcı da,
Güçlü bir ekonomiye bağlı.
Güçlü bir ekonomi için
Gereksiz harcamalar olmamalı,
İsraflar olmamalı,
Tarımı ve sanayiyi
Eş güdümlü olarak kontrol etmeli,
Her ikisinde de üretimi artırmalıyız ki,
Ekonomi düzelsin,
Düzelen ekonomi refah seviyemizi artırsın,
Artan refah seviyesi huzur katsayımızı düzeltsin,
Huzur içinde olan halk da,
Kendini suça teşvik etmesin...
*
Bir diğer nokta da,
Rahşan affını o zamanlar ağır bir şekilde eleştirip,
Bugünkü affı destekleyenler...
Ya da tam tersi...
Ne desem bilemedim şimdi...
19 Nisan 2020
Ankara

0 Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızda küfür, hakaret, incitici söz, küçük düşürücü ifade olmamalıdır. Uygun olmayan içerik olması durumunda yorumlarınız silinecektir.