Bugün, bu ülkede biri "devrim" dese,
Tüyleri diken diken olacak,
Onu komünistlikle suçlayacak,
Gerekirse şiddete başvurarak,
Onu yok etmek isteyecek,
Binlerce, hatta milyonlarca insan olacaktır.
*
Halbuki ATAmızın ilkelerinden biridir "devrim":
Yıllarca "İnkılap Tarihi" isimli bir ders okuduk,
ATAmızın ve dava arkadaşlarının
Yaptıkları anlatılırdı o derslerde.
Ama "devrim" kelimesi kullanılmazdı.
"Devrim" legal olarak en son,
İlk yerli otomobilimize isim olarak konulmuştu,
Orada bile kabul görmedi.
*
Ama "inkılap" derken sorun yoktu.
Halbuki "inkılap" demek, "devrim" demekti.
Yani "Devrim Tarihi" okutuldu bizlere yıllarca.
Belki halâ devam ediyordur, bilmiyorum.
Ediyorsa, daha kötü durumdadır diye bakmıyorum.
"Devrim" Türkçe, "İnkılap" Arapça idi.
Tek fark bu aslında.
*
Peki "devrim" ya da "inkılap" demek ne demektir?
Farklı bir kaç anlam getirilse de,
Özünde "geniş kapsamlı, niteliksel değişim" demektir.
*
"İnkılap" kelimesi kullanıldığında,
İnsanların durum değerlendirmesi yapmadığı,
Kelimeyi sadece ses olarak değerlendirdiği görüldü.
Bu sebeple hep "inkılap" kelimesi kullanıldı.
"Devrim" kullanılmadı.
Mazallah ya devrim olursa diye bu ülkede,
Kelime yasaklı gibi oldu...
*
Ya devrim ile darbe birbirine eş değer tutuldu.
Ya da devrim deyince akla hep,
Ülkenin yönetim şeklinin değişmesi geldi.
Halbuki çağa ayak uydurmak da bir devrimdi.
Biz kısmen çağa ayak uydurabildik.
Yerli ve milli eğitim sistemimiz olan
Köy okulları da bir devrimdi,
İkinci Dünya Savaşı sonrası
Onu kapatıp Amerikan eğitim sistemine
Mahkûm olmak da bir devrimdi.
*
Biz köy okullarını "devrim",
Amerikan eğitim sistemine mahkûmiyeti
"İnkılap" olarak gördük muhtemelen...
*
Kendi kendimize yeten bir ülke olmak devrimdi,
Ama kendi kendimize yeten bir ülke olmaktan çıkıp,
Otu, samanı bile ithal eden bir ülke haline gelmek de
Aslında bir devrimdi.
Devrimler bazen doğru yönde olurlar,
Bazen ters yönde, yani gelişime karşı çıkarak
Eskiye geri dönmek üzere "karşı devrim" olurlar,
Bazen de toplumsal çıkarlara değil,
Bireysel çıkarlara hizmet ederler...
*
Buradaki asıl mevzu,
Kelimeler siyasiler tarafından nasıl kullanılırsa kullanılsın,
Toplumsal çıkarlarımız neyse,
Onun peşinden koşmaktır doğru olan.
Ve toplumsal çıkarlar genelde tektir.
Ama o çıkarları birden çok hale getirenler,
"Şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhid edenler" olacaktır muhtemelen?
06 Eylül 2020
Ankara
Tüyleri diken diken olacak,
Onu komünistlikle suçlayacak,
Gerekirse şiddete başvurarak,
Onu yok etmek isteyecek,
Binlerce, hatta milyonlarca insan olacaktır.
*
Halbuki ATAmızın ilkelerinden biridir "devrim":
- Cumhuriyetçilik,
- Milliyetçilik,
- Halkçılık,
- Devletçilik,
- Laiklik,
- İnkılapçılık
Yıllarca "İnkılap Tarihi" isimli bir ders okuduk,
ATAmızın ve dava arkadaşlarının
Yaptıkları anlatılırdı o derslerde.
Ama "devrim" kelimesi kullanılmazdı.
"Devrim" legal olarak en son,
İlk yerli otomobilimize isim olarak konulmuştu,
Orada bile kabul görmedi.
*
Ama "inkılap" derken sorun yoktu.
Halbuki "inkılap" demek, "devrim" demekti.
Yani "Devrim Tarihi" okutuldu bizlere yıllarca.
Belki halâ devam ediyordur, bilmiyorum.
Ediyorsa, daha kötü durumdadır diye bakmıyorum.
"Devrim" Türkçe, "İnkılap" Arapça idi.
Tek fark bu aslında.
*
Peki "devrim" ya da "inkılap" demek ne demektir?
Farklı bir kaç anlam getirilse de,
Özünde "geniş kapsamlı, niteliksel değişim" demektir.
*
"İnkılap" kelimesi kullanıldığında,
İnsanların durum değerlendirmesi yapmadığı,
Kelimeyi sadece ses olarak değerlendirdiği görüldü.
Bu sebeple hep "inkılap" kelimesi kullanıldı.
"Devrim" kullanılmadı.
Mazallah ya devrim olursa diye bu ülkede,
Kelime yasaklı gibi oldu...
*
Ya devrim ile darbe birbirine eş değer tutuldu.
Ya da devrim deyince akla hep,
Ülkenin yönetim şeklinin değişmesi geldi.
Halbuki çağa ayak uydurmak da bir devrimdi.
Biz kısmen çağa ayak uydurabildik.
Yerli ve milli eğitim sistemimiz olan
Köy okulları da bir devrimdi,
İkinci Dünya Savaşı sonrası
Onu kapatıp Amerikan eğitim sistemine
Mahkûm olmak da bir devrimdi.
*
Biz köy okullarını "devrim",
Amerikan eğitim sistemine mahkûmiyeti
"İnkılap" olarak gördük muhtemelen...
*
Kendi kendimize yeten bir ülke olmak devrimdi,
Ama kendi kendimize yeten bir ülke olmaktan çıkıp,
Otu, samanı bile ithal eden bir ülke haline gelmek de
Aslında bir devrimdi.
Devrimler bazen doğru yönde olurlar,
Bazen ters yönde, yani gelişime karşı çıkarak
Eskiye geri dönmek üzere "karşı devrim" olurlar,
Bazen de toplumsal çıkarlara değil,
Bireysel çıkarlara hizmet ederler...
*
Buradaki asıl mevzu,
Kelimeler siyasiler tarafından nasıl kullanılırsa kullanılsın,
Toplumsal çıkarlarımız neyse,
Onun peşinden koşmaktır doğru olan.
Ve toplumsal çıkarlar genelde tektir.
Ama o çıkarları birden çok hale getirenler,
"Şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhid edenler" olacaktır muhtemelen?
06 Eylül 2020
Ankara

0 Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızda küfür, hakaret, incitici söz, küçük düşürücü ifade olmamalıdır. Uygun olmayan içerik olması durumunda yorumlarınız silinecektir.