Bilmem ne tarikatının "sahte" şeyhi ile ilgili
Taciz haberleri çıkıyor karşıma.
Sanki bugüne kadar
Tüm bu tarikatlar doğru şeyler yapmışlar da
Bu son olayda, büyük hata olmuş gibi davranılıyor.
Ki tarikat kavramı hali hazırda legal bir kavram değil.
*
Halbuki ATAmız; 30 Ağustos 1925 tarihinde:
"Bugün ilmin, fennin, tüm kapsamıyla uygarlığın saçtığı ışık önünde filan ya da falan şeyhin yol göstermesiyle maddi ve manevi mutluluk arayacak kadar ilkel insanların Türkiye uygar topluluğunda varlığını kesinlikle kabul etmiyorum.",
01 Eylül 1925 tarihinde de:
"Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur."
demiştir.
*
Yani bugün bu güzel ülkede
Tarikatlardan, şeyhlerden, dervişlerden, şıhlardan değil,
Bilimden, sanattan, yenilenmelerden bahsediyor olmalıydık.
*
Bunun için de,
İnsanların manevi duyguları ile oynayıp,
Kendi çıkarları için yaşayan insanların peşinden değil,
Gerçekleri gören, anlatan,
Bilimi baz alıp ilme yönelen,
Aklı selim insanları takip etmek gerekir.
Ve aslında bu, çok da zor değil...
Bireysel değil toplumsal düşünürsek,
Sadece bugünü değil,
Yarını da hesap edersek,
Bu dünyanın
Çocuklarımızdan emanet alınmış bir dünya olduğunu,
Kendimize ve çevremizdeki her bir bireye,
Açık ve net anlatabilirsek;
Doğruyu bulmak işten bile değil...
*
Haliyle,
Mevzulara tek tek değil de,
Bütünsel olarak bakmaktır doğru olan.
Ve yine o sorunları
Tek tek çözmek değil de,
Kökten çözmek üzere
Zamana yayılmış planlar yapmaktır doğru olan.
05 Eylül 2020
Ankara

0 Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızda küfür, hakaret, incitici söz, küçük düşürücü ifade olmamalıdır. Uygun olmayan içerik olması durumunda yorumlarınız silinecektir.