Yaşım 35'i yeni yeni geçmişti...
Ya 36 yaşımdaydım, ya da 37...
Gelecek hayallerimin
Yaptığım işler olmadığını fark etmiştim.
Üretmem lazımdı.
Gerçi yıllar yılı hizmet üretmiştim.
Ama somut bir şey olmalıydı.
Zeytin üretmeye karar verdim.
O sıralar çok borcum vardı.
Planlarımı hayata geçirmek için
En az dört-beş yıl daha beklemeliydim.
Bu süre geçene kadar da,
Belki yüzlerce plan yaptım,
Hayâller kurdum...
En güzel zeytinlikler;
Ayvalık - Çanakkale arasındaki,
Kuzey EGE diye geçen,
Deniz kenarındaki bölgelerdeydi.
Belki de dünyanın en kaliteli zeytinyağı,
Burada üretilen zeytinlerden yapılıyordu.
Artık yavaş yavaş zamanı geldiğinde;
Geyikli civarından zeytinlik almaya karar verdim.
Yedi dönüm bir yer buldum.
O zaman için 70 bin TL demişti sahibi,
Çok iyi hatırlıyorum.
Hemen kabul ettim...
Bir ay içerisinde parayı toparlamıştım...
Borçlarım bitmediği için,
Kredi çekmeden parayı toparlamaya çalışmıştım.
Ama bu süreçte arazi sahibi,
Arazinin bedelini ikiye katlamıştı.
Neden dedim...
İstanbul'dan birilerinin gelip,
Daha iyi rakamlar verdiğini söylemişti...
Ki arazi bedelinin normal şartlarda
70 bin TL'nin bile altında olması gerekiyordu.
O günlerde bu duruma çok kızmıştım.
Ama zaman içinde farkettim ki;
İstanbullu gelip hem piyasayı artırıyordu,
Hem de elli dönüm arazi bile alsam,
Denize kıyı olan bölgelerden;
On seneye kalmaz yanında betonlar yükselecekti...
Aldığım arazi şehrin içinde kalacaktı.
Halbuki ben doğa ile iç içe olmak istiyordum...
Haliyle iç kısımlara gitmeye ve
Zeytin harici bir şeyler yetiştirmeye karar verdim ki
İstanbullular gelip yerleşmesinler.
On liralık yere yüz lira vermesinler...
Piyasa durduk yere yükselmesin.
Bu bağlamda araştırmalar yaparken,
Bir arkadaşım bahsetti,
Tıbbi ve aromatik bitkilerden...

*
O günden sonra bir dolu eğitim aldım
Onlarca insan tanıdım.
Arazilerimi bile
Aldığım eğitimler çerçevesinde belirledim.
Sonra yavaş yavaş
Yakın çevreme söylemeye başladım.
İşte her şey o andan itibaren başladı.
Ben neredeyse herkesten;
"İyi yapmışsın, bu ülke için ihtiyaçtı"
Gibisinden cümleler beklerken,
Büyük bir kısım,
Toprakla uğraşılamayacağını,
Batacağımı,
O işleri yapamayacağımı,
Fiziksel gücümün yetmeyeceğini,
Boşa yatırım olacağını,
Ama arazilerin bir süre sonra değerleneceğini,
Haliyle satıp iyi para kazanacağımı,
Tıbbi ve aromatik bitkilerin,
Türkiye piyasasında iş yapmayacağını,
Büyükşehirden ayrılıp
Oralara gidemeyeceğimi,
Gitsem bile kısa sürede geri geleceğimi,
Günün sonunda
Mevcut hayatımı özleyeceğimi falan söyledi.
Ki şu an aklıma gelmeyen
Onlarca farklı olumsuzluk da vardı...

*
Halbuki ben ideallerimin peşinden koşuyordum,
Ve körü körüne değil,
Bir dolu eğitim alarak,
Planlama yaparak gidiyordum...
Bir çok insan
Daha hayat standartlarını düşürmekten bahsetmezken,
Ben hayat standartlarımı düşürmeye karar vermiş,
Ve yavaş yavaş bazı şeylerden vazgeçmeye başlamıştım.
Minimalist yaşam kavramı
Henüz birçok insan tarafından bilinmezken,
Ben hayatımın bir parçası yapmaya karar vermiştim.
Zorlukların ne olduğunu,
Nasıl aşacağımı bile
İnce ince düşünmüşken,
İnsanların bilmediği konularda yorum yapmalarına da
İçten içten gülüp geçmiştim.
Hayatı boyunca,
Çiftlik yaşamı görmemiş insanların,
Çiftlik hayatının zorluklarından bahsetmesi
Büyük bir paradokstu elbette...
Ki zaten hayatın her evresi zorluktur
Ve amacımız o zorlukları aşmaktır...
Hayatı boyunca dört ayağı üzerine düşmüş olanların,
Hayatını tırnakları ile kazıyarak geçirmiş olanlara,
Böylesi ahkâm kesmeleri de
Büyük bir görgüsüzlüktür aslında...
Bazen ne üreteceksin diye soranlara:
"Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği yapacağım" dediğimde,
"Neeee, neee, neee" diyerek
Verdiğim cevabı tekrarlamamamı istemeleri,
Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği konusunu
Belki de ilk kez orada duymuş olabileceğini gösterirken,
Aynı insanın
Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinin
Ne kadar zor olduğunu anlatması,
Üretilen ürünün de satılamayacağını söylemesi,
Gerçekten çok gariptir...
Ama bizzat ben yaşadığım için,
Artık çok da garip görmüyorum...

*
Yani kısaca:
"
Bu dünyada, ne zaman bir umut ışığı bulsanız, onu söndürmek isteyen birileri olur. Oğuz Atay"

24 Ocak 2022
Ankara