Yirmili yaşlarımın ortasıydı,
Dünyadaki yaşananları gözlemleyip,
Gelecek kaygılarım olmasın diye
Kendimce planlar yapmaya başladım.
Çünkü dünya üzerindeki
Neredeyse bütün sosyal güvenlik sistemleri,
Biriken paraları doğru kullanamamış,
Otuzlu yaşların sonlarından itibaren
İnsanları emekli etmeye başlamış,
Mevcuttaki parayı başka amaçlar için kullanmış,
Vakti gelince, kasada yeteri kadar parayı bulamayınca da,
Çözüm için ölene kadar çalışma fikrini ortaya atmıştı.
O zamanki şartlarda bile öngörüm;
Bazı ülkelerde sosyal güvenlik sistemi çökecek
Emeklilik insanlar için hayâl olacaktı.
Bizim Sosyal Sigortalar Kurumu da,
Koşar adım bu noktaya gidiyordu.
*
Bulduğum ilk çözüm,
İki ya da üç ev alacak kadar çalışmak,
Bir ya da iki evi kiraya vermek,
Diğer evde de kendim yaşamaktı.
Sonuçta emekli olamayacaksam da,
Geçinecek bir gelir kapım olmalıydı.
Ama karakter olarak buna uygun olmadığımı,
Daha doğrusu,
Kira işleri ile uğraşabilecek biri olamayacağımı,
Diğer taraftan da,
Ölene kadar bir şeyler üretmek zorunda olduğumu,
Yaklaşık olarak 36-38 yaşlarımda farkettim.
*
Üniversiteden sonra ilk olarak
İstanbul'da çalışmaya başlamıştım.
Halâ ilk işe başladığım firmada çalışmaktayım.
Aynı firmada yirminci yılımın içerisindeyim.
Farklı hayâllerim olsa da,
Tanıdık çevrem sayesinde işe başlamıştım.
Ne para konuşmuştum, ne başka bir şey.
Amacım sadece işi öğrenmek, tecrübe kazanmaktı.
Zaman içerisinde hem kıdemim
Hem de maaşım yükseldi.
Kapitalist sistemin çarkları arasına girmiştim
Fakat farkında değildim.
*
2008 krizinde, krizi atlatmak üzere,
Görevimi bir kez daha değiştirdiler.
Bu sonun başlangıcı oldu aslında.
Bir süre sonra,
Üst yönetim ile fikir çatışmaları başladı,
Derken ben hayatın gerçeklerini
Tek tek gözlemlemeye başladım.
2013 yılında, 39 yaşımdayken,
Kapitalist sistemin
Yasal kölesi olduğumu farkettim mesela.
Ve yine farkettim ki
Kapitalist düzende,
Demir kelepçelerin olmasa da,
Öylesine bağlılıklar oluyor ki,
İnsanın fikirlerini güncellemesi ve geliştirmesi,
Bir şeylerden vazgeçecek aşamaya gelmesi,
Yine yıllarını alıyor.
*
Yine bu fikirsel süreç içerisinde,
Yirmili yaşlarımdaki fikirlerimden
Yavaş yavaş uzaklaşmak zorunda olduğumu hissettim.
Sonrasında, özüme dönerek,
Zeytin yetiştirerek para kazanabileceğimi öngördüm.
Lakin zeytinlikler için öyle hamleler yapmaya başlandı ki,
Zeytin yetiştirmektense,
Zeytinlik arazisini fahiş fiyatlara satıp,
Villalık alanlara döndürme fikri
Zeytinliklerin fiyatlarının çok kısa sürede,
Çok hızlı bir şekilde artmasına sebep oldu.
(Ki halâ bu imkânsız ama
Bir gün olacak, herkes biliyor)
Arz - talep dengesi çerçevesinde,
Zeytinin ve zeytinyağının değeri artması gerekirken
Maalesef o da olmadı.
*
Bir gün, bir şekilde,
Baçem'in ve geçen haftalarda verilen eğitimin,
Varlığını farketmiş oldum.
Tıbbi ve aromatik bitkiler,
Bu bitkilerin yetiştiriciliği hakkında
Zerre kadar bilgim yoktu.
Ve bu bitkilerin yetiştirilmesinin önemini,
Sağlık sektöründe yıllarca çalışan biri olarak,
Hiç ama hiç bilmiyordum.
Ufkum genişledi.
Gelecek planlarım değiştim.
Öngörüm, gelecek vizyonum,
Pozitif bağlamda sekteye uğradı.
*
Diğer taraftan,
Başvuru yapmış fakat kurada çıkmamıştım.
İlk bir-iki gün kursa katılma planı yaparken,
Böylesi bir ışık altında,
Birkaç gün daha kalmaya karar verdim.
*
Umarım uzun vadeli planlarımı
En kısa sürede hayata geçirebilecek cesareti
Sizlerin de sayesinde elde edebilirim.
Ve Kasım'daki kursa bir aksilik olmaz ise
Tekrardan başvurmayı planlıyorum.
*
Her şey için teşekkürler
Emeklerinize sağlık.
Ertan GÜNAY
26 Mart 2019