Doğruyu doğru, eğriyi eğri olarak değerlendirmek gerekir.
*
Sabah bir paylaşımda,
Bir küçük detay dikkatimi çekti.
Ve araştırmaya başladım.
Konu: "FULBRIGHT ANLAŞMASI"
Özeti: İkinci Dünya Savaşı sonrasında, ABD'nin önderliğinde, dünya üzerindeki eğitimleri standartlaştırma fikri doğuyor. Ve ilk hatamız belki de, bu anlaşmayı kabul eden ülkelerden biri olmamız oluyor. İsmet İnönü bence, bu konuyla gerektiği kadar ilgilenmediği için ya da gelecekte olacakları öngöremediği için, belki de hayatının en büyük hatasını yapıyor ve onun Cumhurbaşkanlığı döneminde, Kahire'de bu anlaşmanın ilki imzalanıyor. Yıl 1946.

Aradan 3 yıl geçiyor, bu sefer Kahire'de anlaşılan mevzular daha net bir şekilde Ankara'da kaleme alınıyor. 1950 yılında Menderes hükumeti iktidara gelmeden önce, muhtemelen Amerika Birleşik Devletleri'ne sevimli görünüp, seçimleri kazanmak için, antlaşma maddeleri kanunlaştırılıyor. Aşağıdaki bağlantıdan bu anlaşma maddelerini görebilirsiniz. Ve anlaşmanın kısa özeti, Milli Eğitim Bakanlığı bu anlaşma sonrasında Amerika Birleşik Devletleri'nin eline geçiyor. İlk etapta komisyon 4+4 iken (Anlaşma Maddesi 5) bugünlerde komisyonun üçte ikisini ABD yetkilileri oluşturuyor. Yani Köy Enstitüleri neden kapandı, eğitimde neden hep taş devrini yaşıyoruz, neden bir süre eğitimi düzeltmiş gibi görünürken, sonraki uzun yıllar eğitim hep kötü seviyelerde gidiyor. Tamamı bu anlaşmadan sebep.
*
Siz de konuyu ve anlaşmayı okuyun istedim...
*
Not: Adnan Menderes hükumeti iktidara gelince bu kanunun uygulanmasını engelleyebilir miydi? Bence evet... Ama Demokrat Parti iktidarının da işine gelen bir anlaşma olduğu için, bu anlaşma ile ilgili pek bir şey yapılmıyor ve anlaşma gereği Köy Enstitüleri zamanla kapatılıyor.