Öğle yemeğine çıktım
Saat 16:00 gibiydi.
Ki genelde 14:00'dan sonra
Yemeye çalışıyorum öğle yemeğimi.
*
Uzun zamandır gitmediğim
Biraz pahalı olup
Çok güzel yemek yapan
Bizim ofise yakın sayılabilecek
Beykoz Restaurant'a gittim.
*
Adı Beykoz olsa da
Ankara'daki Beykoz burası.
İstanbul değil yani.
*
Yemeğimi seçtim
Yemek geldi.
Yemeye başladım.
Kadının biri karşıdaki masadan kalktı,
Tam önümdeki kolidorda
Telefonu ile konuşmaya başladı.
Amacı masadakileri rahatsız etmemekti muhtemelen.
Masadakiler dahil,
Hepimiz rahatsız olduk,
Çünkü kolidordan dışarı çıkmadı.
On metrelik kolidorda,
Bir o yana, bir buna yana
Volta attı durdu.
Hepimiz annesi ile olan sorunlarını,
İster istemez öğrenmiş olduk.
Kısık sesle konuşsa bile,
Sürekli gözünün önünde
Volta atan bir insan olmasından sebep
Yine rahatsız oluyor insan.
Ki sessiz de konuşmadı zaten.
*
Kadın sustu,
Doktor İsmail konuşmaya başladı.
Doktor İsmail kim diyeceksiniz.
Bilmiyorum, yüzünü de görmedim zaten.
"Alo Doktor İsmail ben" diye başladı cümleye,
Adını da oradan biliyorum.
İki saat boyunca, birini,
Yapılacak olan alımı
Farklı şekilde yapması konusunda
İkna etmeye çalıştı
Ama karşısındaki,
Muhtemelen istemi illegal olduğu için,
Yapamayacağını söyledi.
Her geçen dakika
Daha çok sinirlendi Doktor İsmail.
*
Doktor İsmail'in konuşması bitmeden,
İsmini bilemediğim
Bir inşaat mühendisi başladı konuşmaya.
Kadının birine cilve yapıyordu,
Salakça esprilerine maruz kaldık.
Derken Doktor İsmail'in görüşmesi bitti.
İnşaat mühendisinin sesi,
Göğü inleten kahkahaları daha belirgin oldu.
Diyeceksiniz ki,
Karşısındakinin kadın,
Kendisinin de inşaat mühendisi olduğunu
Nereden biliyorsun, vahiy mi indi?
Yooo hayır tabii ki...
"İnşaat mühendisiyim kızım ben"
Gibisinden bir cümle kurdu.
Oradan biliyorum.
*
Farkettim ki
Aslında her gün bu tipler var mekanda
Ama saat 16:00 gibi gidersen,
Mekanda insan sayısı çok çok az oluyor.
Bu sebeple insansı uğultu olmuyor,
Böylesi saçma telefon görüşmeleri oluyor.
*
Hangisi daha kötü
Bilemedim şimdi.
17 Aralık 2019
Ankara